Bir bakanın, ülkenin yargı sistemine yönelik saldırılara ilişkin yaptığı açıklama, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bakan, ülkenin demokratikleşme sürecinde yapılan reformlara rağmen, sistemin kasıtlı olarak hedef alındığını ve bunun bir kara propaganda olduğunu iddia etti. Uzun yıllardır yürütülen reformlar ve hukuk sisteminin güçlendirilmesi çabalarına rağmen, sürekli olarak yargıya yönelik saldırıların sürdüğünü vurguladı. Bu saldırıların, geçmişte yargıyı kendi çıkarları için kullanan vesayetçi güçlerin tasfiye edilmesinden kaynaklandığını belirtti. Bakan, bu tür saldırıların, Türkiye'nin hukuk güvenliği endeksini düşürmeyi ve ülkenin imajını zedelemeyi amaçladığını savundu. Açıklamada, bazı uluslararası raporların taraflı ve bilimsel kriterlerden uzak olduğunu öne sürerek, bu raporların arkasındaki güçleri ve finans kaynaklarını sorguladı. Sonuç olarak, Türkiye'nin bu kara propagandaya karşı uyanık olması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.
Hukukun Üstünlüğü ve Adalet Sistemi
Konuşmasında Türkiye'nin adalet sisteminin gelişimi ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılığına değinen bakan, 15 Temmuz darbe girişimi örneğini vererek, güçlü bir yargı sisteminin ülkenin güvenliği açısından ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Geçmişte yaşanan darbelerde yargının tarafsızlığına ilişkin şüphelerin varlığını anımsatan bakan, 28 Şubat ve 12 Eylül darbelerinin, yargının bağımsızlığından yoksun olduğu dönemlerde gerçekleştiğini hatırlattı. Ak Parti hükümetlerinin, 22 yıllık iktidarları boyunca yargı reformlarına büyük önem verdiğini ve adalet sistemini güçlendirmek için çok sayıda yasal düzenleme yaptığını belirtti. Bu reformlar sonucu, hukukun üstünlüğüne dayalı, şeffaf ve etkin bir yargı sisteminin oluşturulmaya çalışıldığını ifade etti. Ayrıca, vatandaşların hak arama yollarının genişletilmesi ve temel hak ve özgürlüklerinin güçlendirilmesi için yapılan çalışmaları anlattı. Anayasal düzenlemelerle, darbelerin önlenmesi ve vesayetçi anlayışın ortadan kaldırılması için önemli adımlar atıldığını da sözlerine ekledi.
Yeni Anayasa Çalışmaları ve Gelecek Hedefleri
Bakan, devam eden anayasa çalışmalarına değinerek, yeni bir anayasanın, demokratik, sivil ve katılımcı bir toplum için temel şart olduğunu söyledi. Mevcut anayasada yer alan bazı maddelerin, vesayetçi anlayışın izlerini taşıdığını ve çelişkilere yol açtığını belirterek, bu çelişkilerin giderilmesi için yeni bir anayasanın gerekliliğini vurguladı. Yeni anayasa ile, Anayasa Mahkemesi gibi kurumların daha da güçlendirileceğini ve demokratik ilkelere uygun hale getirileceğini belirtti. İsrail gibi ülkelerin basın özgürlüğü endekslerindeki durumlarına dikkat çeken Bakan, Türkiye'nin gerçek durumunun bu tür endekslerle yansıtılmadığını söyledi. Bartın'da yapılan Ak Parti kongresinde yaptığı konuşmada, ülkenin hukuk güvenliği ve adalet sisteminin güçlendirilmesi için çalışmaların devam edeceğini ve önümüzdeki dönemde yargı reformu strateji belgesinin de açıklanacağını duyurdu. Amasra gibi yerel bölgelerde de parti çalışmalarına katılmayı planladığını belirtti. Ülkenin Dışişleri Bakanlığı'nın da dahil olduğu uluslararası ilişkiler ve bu ilişkilerin ülkenin hukuki konumuna olan etkilerinden bahsetti.